Psikolojik ağrılar, kişi veya kişilerin çeşitli rahatsızlıklar yaşadığı, birçok şikâyet ile hekim ve uzman iletişimine geçtiği, her türlü tetkik ve muayene sonucunda bedensel ya da bulgusal bir belirtiye rastlanmadığı durumlarda ortaya çıkan ağrılardır. Bu rahatsızlık belirtilerinin sadece bilinçaltında yatan sorunlardan ve hatta travmalardan kaynaklandığını birçok uzman ve profesör klinik testlerle ortaya koymuştur ve bu durumun gerçekliği kabul görmüştür. Bu tür rahatsızlıklar sonucu yaşanan ağrılara psikosomatik yakınmalar denir. Buna istinaden, psikolojik ağrılar yaşayan kişilerin mevcut hastalıkları tamamen psikolojiden kaynaklı olmayabilir. Psikolojik ağrılar yaşayan kişiler, daha önce bu tür bir hastalık yaşamış, uzmanlar veya hekimler tarafından tedavi edilmiş olup, dönemsel veya sürekli yaşanan psikolojik sıkıntılar sırasında bu rahatsızlıkları tetikleyerek tekrar nüksedebilir.

Psikolojik ağrıların yaşandığı ve her bireyin genelde ilk olarak hissettiği ağrılar kassal rahatsızlanmalardan kaynaklı olanlardır. Bu tür psikolojik ağrıları sıralayacak olursak başlıcaları ve en sık yaşananları şunlardır:

Yaşanan bir travma ya da yavaş yavaş veya hızlı bir şekilde içerisine gömüldüğümüz psikolojik herhangi bir dengesizlik, kişi veya kişilerde kassal rahatsızlanmalara ve buna bağlı olarak da psikolojik ağrılara yol açmaktadır. Psikolojik çöküntü yaşayan bir bireyin kasları gerilmeye başlar ve bu gerilme bir süre sonra dış dokulardan bile hissedilebilecek bir sertliğe ve şişliğe yol açarak başta ense ve boyun ağrılarına yol açmaktadır. Bu tip kas gerilmelerinde yaşanan ense ve boyun ağrıları kimi zaman 1-3 gün arasında değişim gösterirken, kimi zamanlarda ise kişiler aylarca sürecek olan psikolojik kas ağrılarını yaşayabilir.

Psikolojik travma veya içerisinde bulunduğumuz stres dönemi esnasında gerilen kasların yarattığı boyun ve ense ağrılarından dolayı yaşanan baş ağrıları, bazı zamanlar küçük şiddette ve geçici ağrılar olabiliyorken, kimi zamanlarda ise bu tür psikolojik migren türü ağrılar, tıpkı migren ağrısı yaşayan kişilerdeki gibi haftalarca sürebilmektedir. Bu tür psikolojik ağrılar, uzmanlar ya da hekimler tarafından çoğu zaman ağrı kesici ilaçlar ile sonlandırılıp baskılanabiliyorken, kimi zamanlarda ise birçok sakinleştirici ve uyutucu ilaçlarla şikâyeti olan kişiler sersemleştirilerek sürecin atlatılmasını veya ağrının baskılanmasını sağlamaktadırlar. Bu tür rahatsızlanmalarda da herhangi bir hastalık bulgusu yoksa yine psikolojik tedavi sürecinde çözüm bulunacaktır.

Psikolojik mide ağrıları yaşayan kişiler genelde daha önce mide rahatsızlığı olan gastrit, reflü veya ülser tedavisi görmüş ve bu rahatsızlıklardan kurtulmuş kişilerdir. Bunun yanı sıra, yaşanan bir yıkım nedeniyle çöküş yaşayan bir psikoloji döneminde, daha önce hiç mide sorunu yaşamamış kişilerde de şiddetli veya az şiddetli kramp şeklinde veya yanma şeklinde mide ağrıları ortaya çıkmaktadır. Bu tür dönemlerde hastane kontrolü bulgularında midede herhangi bir işlev sıkıntısı görülmeyebilir; rahatsızlık temelinde psikolojik ağrı türü olan durum gözetilerek uzman bir psikoloji tedavisi önerilir.

Psikolojik ağrı çeşitleri arasında en nadir yaşanılan üriner sistem rahatsızlıkları; bazı kişilerde, psikolojik travma ve çöküntü evresinde vücudun kasılması sonucu meydana gelen sertleşmelerin dokulara ve kıkırdaklara verdiği zarar sonucunda özellikle kasık bölgesi ve erkeklerde testis bölgesinde oluşan ağrılar olarak gözlenmektedir. Bazı psikolojik sıkıntılar geçiren şahıslarda ise diş ve diş etlerine bilinçsiz baskı oluşturulması sonucunda gözle görülen veya görülmeyen enfekte lezyonlar meydana gelir. Bu oluşan enfekte lezyon durumlarında alt boşaltım sistemi yani üriner sistemi hasar görerek yanma, sancı veya kramp şeklinde gözlenir.

Psikosomatik ağrı diye nitelendirilen psikolojik ağrılar, günümüzde hala birçok araştırmacının daha fazla bilgi ve çözüm nedeni araştırmalarında baş konularıdır. Bu tür rahatsızlanmalardan uzak kalabilmek adına gerek günlük streslerden gerekse dönemsel sinir bozuklukları etkenlerinden beyni arındırmak gerekmektedir. Maddi olanak gözetmeksizin ruh ve beyin arındırmanın birçok yolu vardır ve kişiler kendilerine uygun yöntemi gerek bir uzman kontrolünde gerekse kendi kendilerine oluşturabilecekleri sosyal etkinlik alanlarında sağlayabileceklerdir. Nitekim ruh ve beyin, bedensel sağlığın temelini oluşturan olgulardır. Bu nedenle her türlü destek ve yardım için kendimize zaman ayırmalı, fırsat vermeliyiz ki olası psikolojik rahatsızlanmaların önüne geçilebilsin.